Katılım bankacılığı, tüm işlemleri faizsiz olarak gerçekleştirir. Türkiye’de ve dünyada halkın bir kesimi, faizsiz kredi alma eğilimdedir. Katılım bankacılığı, yatırım fonları kullandırırken müşterinin ihtiyaç duyduğu malı satıcısından peşin satın alır ve üzerine kâr ekleyerek müşterisine vadeli olarak satar. İslami şartlara göre ticari işlemlerden elde edilen kar helal kabul edilmektedir. Faiz ya da risk içeren işlemler katılım bankacılığında yer almaz. Katılım bankaları, faizsiz bankacılığın doğru bir şekilde işleyebilmesi için Danışma Komiteleri ile çalışmalarını yürütür. Bu bankalarda ürün uygulaması, yönetime bağlı ancak bağımsız hareket eden danışma komitesinin onayından geçtikten sonra işleme alınmaktadır.
Katılım bankacılığı sisteminde faaliyetler kar ve zarar esasına dayalıdır. Malların alım satım işlemleri yönetilirken, öncelikle katılım bankalarının alacakları kar belirlenmelidir. Müşteriler ise sürecin en başında ayın hangi gününde ne kadar taksit ödeyeceklerini bilir. Vade süresi dolana kadar belirlenen kar oranında herhangi bir değişiklik olmaz. Müşterilerin alması gereken kar, katılım bankacılığı havuzunda toplanmış olan fonlardan elde edilen kardan ödenmektedir. Standart bankacılık anlayışına göre daha kısıtlı enstrümanlara sahip olan katılım bankaları, bu piyasanın içinde tercih edilebilir olmak için farklı enstrümanlar oluşturmaktadır. Bunlar; altın fonu, sukuk ya da altın günü uygulamaları gibi yenilikçi yaklaşımlardır. Altın günü uygulamasında; banka şubelerine gram, çeyrek, yarım, tam, cumhuriyet, bilezik, yüzük gibi her ayarda ziynet altınları ile gidilir, 24 ayar saf altın olarak hesaplarınıza yatırma fırsatı sunulmaktadır.
Katılım bankacılığı temel ilkesi faizsizliktir. Müşterilerinden ortaklık esasına göre fon toplar ve elde ettiği getiriyi başta anlaştığı oranlarla müşterileriyle paylaşır. Bu bankacılık anlayışında; bütün para hareketinin bir mal ya da hizmete karşılık olduğu, gelirin ise katılım sahipleriyle kar ve zarar ortaklığı kapsamında paylaşılması durumu temsil edilmektedir. Katılım bankaları tek başına para hareketlerinden kazanmamaktadır. Parayı herhangi bir iktisadi faaliyette değerlendirir, ticari kazanç elde etmeye çabalar ve katılım sahibi müşterilere kar payı olarak dağıtır. Bu prensipler doğrultusunda kullanılan metotlar sayesinde edilen kârın %80’i hesap sahiplerine katılma oranlarına göre eşit olarak dağıtılmaktadır. %20’si de kurum payı olarak ayrılmaktadır. Katılım bankacılığı sistemi, bu sektörde klasik bankalara yönelmeyen fonları ekonomiye kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Aynı zamanda tasarruf sahiplerinin de fonlarını güvenle saklayıp değerlendirmelerine de yardımcı olur. Orta ve uzun vadede yatırımların finanse edilmesi ile kalkınmada önemli bir rol üstlenmeyi hedeflemektedir. Katılım bankacılığı aracılığı ile faizsiz kredi alma imkanına sahipsiniz.
Katılım bankalarını mevduat bankalarından ayıran en önemli fark, faiz kavramını devre dışı bırakmasıdır. Müşterilerin kar ya da zararına ortak olması da bu farklar arasındadır. Diğer bankalar gibi doğrudan faizli kredi vermez. Peşin alıp vade farkıyla satış yapar. Bu nedenle bu bankalara katılım bankası adı verilmektedir. Aynı zamanda kar ya da zarara eşit katılımı ifade eder. Katılım bankacılığı her zaman kar sağlamayabilmektedir. Hatta zarardan bahsetmekte mümkündür. Genellikle bu tür bankacılık işlemlerini tercih eden kişiler faizsiz kredi alma eğiliminde olan muhafazakâr kesimdir. Finans kuruluşlarınca faizsiz kredi veren bir sitem adı altında ortaya çıkmış olan bu uygulama, belli bir müşteri kesiminin başvurduğu kanallar arasında ilgi göremeye devam etmektedir.